:)
  ATATÜRK Çankırı Konuşması
 
Atatürk 23 Ağustos 1925 günü sabahın erken saatlerinde yeni bir Anadolu gezisine çıkıyordu. İki otomobil hazırlanmıştı. Birine Atatürk, Kütahya Milletvekili Nuri (Conker) Rize Milletvekili Fuat (Bulca), ötekine Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Tevfik (Bıyıklıoğlu), Başyaver Rusuhi, Yaver Muzaffer (Kılıç), Muhafız Birliği Komutanı İsmail Hakkı (Tekçe), Özel Kalem den Lütfi Bey bindiler. Yaverler ve İsmail Hakkı (Tekçe) nın dışında herkes sivil ve şapkalı idi. Bu gezinin özelliği de Kastamonu ve İnebolu da Şapka Devrimini fiilen başlatmaktı.
Yolda Kalecik e uğradılar. Tüney Hanı na geldikleri zaman Çankırı Valisi Cemil, Çankırı Milletvekillerinden Talat, Ziya ve Rifat beyler, Çankırı Belediye Başkanı ve daha başkaları Atatürk ü karşıladılar. Öğleye doğru Çankırı ya giriyorlardı. Çankırılıyı, başı açık, elindeki panama şapkasını selam duran askeri birliği, öğrencileri ve binlerce Çankırılıyı, başı açık, elindeki panama şapkasını sallayarak selamladı. Atatürk ü şapkalı ya da başı açık görenler, başlarına el atıyor, fes, kalpak ne varsa çıkararak ellerine alıyor, Atatürk ü başları açık selamlıyordu.
Yolu üzerinde kurbanlar kesilir, toplar atılırken Atatürk doğruca Çankırı Belediyesi ne geldi. Buzlu ayranlar içilirken hoşbeşler yapıldı. Atatürk o gün çok neşeliydi. Çankırı da, Kastamonu gezisi dönüşünde bir gün kalacaktı. Hep birlikte Kurtuluş Kız Okulu na geldiler. Öğle yemeği burada hazırlanmıştı. Yemekten sonra, saat 13.30 da hemen otomobillere bindiler. Kastamonu ya uğurladılar.

Kastamonu Dönüşü Yine Çankırıda

31 Ağustos 1925 Pazartesi günü öğleden sonra saat 17.00de tekrar Çankırıya giriyordu. İlk geldiği gün başını açan halk, şimdi bezden, keçeden diktikleri şapkalarla Atatürk ü karşılıyordu. Binlerce karşılayıcı arasında başı fesli kalpaklı hemen hemen hiç kimse yoktu. Şapka bulamayan başı açıktı.
Çiftçiler bir kağnı arabasını başaklar, kırmızı beyaz kurdelelerle süslemiş, karşılamaya çıkmışlardı. Aşar vergisi kalktığı için Atatürk e şükran duyguları sonsuzdu. Atatürk onlara:
- Aşar kalktığı halde uygulamada sıkındı var diyorlar, doğru mu? diye sordu.
- Hayır Paşam, çok memnunuz, diye karşılık verdiler.
Atatürk ün Kastamonu daki Şapka Gezisi 23 Ağustos 1925 ten 31 Ağustos 1925 Pazartesi gününe kadar sürmüş, gezi her yönüyle başarılı olmuştu. Atatürk, vatandaşların coşkun gösterilerinden, şapkayı, en ufak bir tepki göstermeksizin hemen benimsemelerinden çok memnundu. Devrim Atatürk ün bir işaretiyle kendiliğinden oluvermişti. Daha hiçbir emir verilmeden halk terzilerine harıl harıl şapka, kasket diktiriyor, bulamazsa başını açıyordu. Yeryüzünde hiçbir devrim, bu kadar içtenlikle, anlayışla, isteyerek ve bilerek yapılmamıştı. Halka şapkayı alıştıra alıştıra, önce memurlardan başlayarak giydirelim diyenler aldanıyordu. Halk, Kastamonu ve Çankırı gezisiyle birlikte, şapkayı çoktan giymişti. Yeter ki siz ona giyeceği şapkayı bulunuz.
Hükümete geldikleri sırada bir İskilip Heyeti Atatürk ü ille de İskilip e götürmek istiyordu. Atatürk: (Sevgili İskiliplilere teşekkürlerimi ve selamlarımı götürünüz. Gezimi uzatmaya imkân kalmadı. Başka bir zamana...) dedi. Söz şapkadan, giyimden açılmıştı. Atatürk;
- Kıyafeti, medenî bir şekle dönüştürmek için kanun falan gerekmez. Millet karar verir, yapar. Yalnız bir Diyanet İşleri Reisi, buna bağlı müftü, imam ve hatipler vardır. Bu sınıfa ait özel kıyafeti tanırız. Bu işlerle görevli olmayanların aynı kisveyi giymeleri doğru değildir. Bu gibilerini kimse tanımaz ve kabul etmez. dedi.
Atatürk, Hükümet Konağında daire müdürleri ve memurlarını ayrı ayrı tanıyarak, ellerini sıktı. Görevleri ile ilgili sorunlar sordu. Sağlık Müdürü ne:
- İlin sağlık durumu nasıldır? Derken, Tapu Müdüründen de tapu ve kadastro konusunda bilgiler alıyordu. Akşam olmuştu. Çankırı Ortaokulu üst katı Atatürk ve birlikte olduğu konuklar için hazırlanmış, dayanıp döşenmişti. Atatürk ortaokula geldiği sırada Tahsin Nahit (Uygur) bir hoş geldiniz konuşması yaptı. Atatürk bu konuşmaya şu karşılığı verdi:
- Çok derin, çok samimî duygularınıza teşekkürler ederim. Beni çok sevdiğinizi, bana çok güvendiğinizi, işaret ettiğim hedeflere bütün varlığınızla yürüyeceğimizi söylüyorsunuz. Benim buna verebileceğim cevap şudur ki: Ben güven ve saygıya hak kazanacak başarılar göstermişsem, o da sizlerin yardımlarıyla olmuştur. Güveninize yürekten inanarak, millî görevimde muhtaç olduğum gücü ve yetkiyi sizden alıyor, sizde buluyorum. Bahtiyarlığımı Çankırı nın sevgili halkının karşısında yüksek sesle ifade ediyorum.
Sonradan, 1945 yılında, Çankırı nın en büyük meydanında elinde şapka ile dikilen Atatürk Heykeli nin kaidesinde yerini alan bu sözler, o akşam herkesi coşturmuştu. Fener Alayı ise Çankırı ya, Çankırı nın unutamayacağı bu mutlu geceye ayrı bir güzellik katıyordu.
1925 yılının 1 Eylül sabahı...
Atatürk, Çankırı'dan Ankara'ya dönüyordu.           
 
 
Copyright © 1997- ciftlikkoyudrnegi
sitemize girişiniz
 
 
script type=text/javascript> //TarihteBugun V.7.0 document.write('');
,

WEB


    WEBMASTER
    KODLARA GITMEK IÇIN TIKLAYINIZ...

Hakkinda


    Selam ben;Celal ULUGTÜRKEN,VIRANSEHIR ANADOLU LISESI 9/C SINIFINDAYIM...

Forum


    Bilgi Paylasim Formu
    Sormak istedigniz herseyi sorabilir, paylasimda bulunabilirsiniz...

Hakkinda


    Her yil yapilan 'en iyi bugday' yarismasini yine ayni çiftçi kazanmisti. Çiftçiye bu isin sirri soruldu...
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol